Merhaba sevgili sanat severler. Bugün
Vasili Pukirev’in 1862 yılında tuval üzerine yağlı boya ile seyircilerle buluşturduğu
o dönemin en ses getiren tabloları arasında yer alan “Eşit olmayan evlilik
tablosunun” analizini sizlerle paylaşacağım.
İlk bakışta tabloda gözümüze iki figür çarpıyor. Tablonun adından anlaşılacağı üzere bu iki figür gelin ve damat. Bazı varsayımlara göre
yaşlı adamın gelinin babası olduğu düşünülmekte ancak tabloya geniş bir açıdan
bakacak olursak bir evlilik ayininin gerçekleştirildiğini söylemek mümkün.
Ellerinde tuttukları mumlar, yüzük takası ve dua ayininin gerçekleştiriliyor
olmasından bu evliliğin bir Ortodoks kilisesine ait olduğunu anlıyoruz. Dolayısıyla
bu kişi gelinin babası değil damadın ta kendisi! Ancak sizce sanatçı Pukirev,
neden eserinde böyle bir konuyu tercih etti? tablonun yapıldığı dönemde (19.yy) Rusya’da
ekonomik düzeyi iyi olmayan bazı ailelerin evliliğe bakış açısı oldukça
ilginçti ve bu tarz evlilikleri bir fırsat olarak görüyor, zenginleşmek adına
kızlarını yaşlı bürokratlarla evlendiriyorlardı. Bu durum sanat tarihçileri
arasında acaba Pukirev, paranın gücünün toplumsal bir trajediye dönüşünü mü
gözler önüne sermek istedi sorusunu akla getirdi. Çoğu sanat tarihçileri ise bu
tabloyu yarım kalmış bir aşkın ürünü olarak görüyor ve sanatçının sevgilisinin
düğününü resmettiğini düşünüyordu. Ancak bu konu hakkında hala net bir bilgi
yok yani bu durum şu an için biraz da sizin gerçeklik algınıza kalmış bir mesele.
Peki sizce bu tablo, toplumsal bir mesaj mı barındırıyor yoksa yarım kalmış
trajik bir aşk hikâyesinden mi ibaret? O halde ayrıntılı analizimize geçelim!
İlk olarak
odağımızı geline çevirelim. Genç kız, sanatçı tarafından yumuşak çizgilerle
resmedilerek adeta masumiyetin bir
simgesi olarak gözler önüne seriliyor. Bu masumluk göstergesine en büyük kanıt
ise umudunu çaresizliğe bırakarak özgürlüğünün elinden alındığı evliliğe teslim
olmuş bakışları. Ağlamaktan kızaran gözleri sanki gerçeklerden kaçarcasına
aşağı doğru bakarak yüzünde baskıya boyun eğmiş bir kız imajı oluşturuyor. Çaresizce
uzattığı eline rahip tarafından bir yüzük takılıyor. Bu aslında Ortodoksların
evlilik törenlerinde yüzük takası eşliğinde yapmış olduğu bir ayin. Sol elinde
ise yanan bir mum tutuyor. Ortodoks inancına göre yanan mum, Mesih’in dünyanın ışığı
ve alevin kutsal ruh olduğunun hatırlatıcısıdır. Mumun sanat tarihindeki
yeri ise gerçekliği sembolize ediyor. Sizce sanatçı Pukirev, bizlere buradaki
kişilerin gerçek olduğunu söylüyor olabilir mi?
.jpg)
Gelinin aksine damat, donuk ve kibirli bakışlarla geline sorgulayıcı bir bakış atıyor. Dudaklarında küçümser bir ifade hâkim. Kibir dolu
gözleri gelinin matemini manasız bulan bir bakış bırakıyor umutsuz ve yıpranmış
o küçük bedene. Anlaşılan küçücük bir çocukla evlenmek onun için absürt bir
durum değil. Damadın kibri ve egosunun altında yatan sebep ise hiç şüphesiz sol
göğsündeki Aziz Vladimir nişanı. Bu nişan, asker ve sivillerin üstün başarıları
için taktim edilen bir sembol.
Boynundaki haça bakılacak olursa 4 derece arasından ikinci dereceye
layık görülmüş. Dolayısıyla damat, saygı duyulacak statüde diyebiliriz.
Şimdi
odağımızı gelinin arkasına konumlandırılmış adama çevirelim. İki kolunu bağlamış, öfkeyle damada bakıyor. Bu evliliğin gerçekleşmesinden memnun olmadığı
kesin. Peki kim bu adam? Yaygın olan bir görüşe göre bu adam sanatçı Pukirev!
Ancak tabloda bulunma nedeni yine tartışılır bir konuyu gündeme getiriyor.
Tahmin yürütmek gerekirse ben bu tablonun arkasında yarım kalan bir aşk
olduğuna inanmıyorum. Çünkü Pukirev, bu çalışmasını topluma sunduğu yıllarda 30
yaşında bir adamdı. Gelin ise daha reşit bile değil. Üstelik Pukirev, bu
tabloyu o dönemin düşünce yapısına bir eleştiri olarak gözler önüne serdi. Eğer
burada bir aşk söz konusu olsaydı bu düşünce yapısını eleştirme ihtiyacı
hissetmezdi diye düşünüyorum
(Vasili Pukirev'in kendisine ait bir portre)
Siz de tabloda kasvetli bir havanın hâkim olduğunu düşünüyor musunuz? Elbette gelinin üzüntüsü, damadın kibri ve huzursuz bakışlar ortamı korkunç bir hale getiriyor
ancak bence asıl kasvet yaratan figür, gelinlik giymiş iki yaşlı kadının
varlığı. Çoğunuz tabloya ilk baktığında
bu iki figürün varlığını fark etmemiş olabilirsiniz. Nedenini biraz sonra daha
iyi anlayacaksınız. İki yaşlı kadın üzerlerinde gelinliği andıran giysileri ile
gözlerini damada dikmiş pür dikkat inceliyor. Sanatçı, diğer seyircilere oranla
daha silik tonlar kullanmayı tercih etmiş. Öyle ki diğer kadını görmek için
tabloyu çok dikkatli incelemek gerekiyor. Buraya kadar her şey normal görünüyor
değil mi? Ancak şimdi size şaşırtıcı bir detaydan bahsetmek istiyorum. Ortodoks
kilisesinde yapılan evliliklerde sıradan bir misafirin rahibin yanında
durmasına izin verilmiyor fakat ikinci kadın rahibin hemen yanına
konumlandırılmış durumda. Bu durumu Tablonun sergilendiği Tretyakov Galerisinin
sanat eleştirmeni iki yaşlı kadının, damadın ölen eşleri olduğunu öne sürerek
açıklıyor. Açıkçası bu kısım tabloyu araştırırken belki de en hoşuma giden
kısımdı diyebilirim. Şimdi size
2002 yılında Pukirev tarafından çizilen karakalemin altında yazan bir yazının
bulunması ile gerçeklerin gün yüzüne çıktığı o olaydan bahsetmek istiyorum.
Yazımın en başında sizinle olayın gerçekliğini tartışmıştık. Sanatçı Pukirev,
tam bu noktada merakımıza açıklık getiriyor. Yazılanlara göre tablodaki gelinin
adı Praskovya Matveevna. Ve bu talihsiz kadın yazının yazıldığı dönem, bir
yoksullar evinde kalıyormuş. Kadın hakkında ayrıntılı bir bilgi yok ancak erken
yaşta dul kaldığı ve zengin bir ailenin gayrimeşru çocuğu olarak yaşamını
sürdürüp onlar tarafından evlendirildiği söyleniyor. Reşit olmayan evlilik,1962
yılına damga vuran harika bir eser olmayı başarmış ve Rusya'yı iki farklı
düşünce yapısına ayırmıştır. Çoğu; evlenen kızların aslında istekli olduğunu dile
getirirken, evlenme hazırlığı içerisinde olan birçok bürokrat ise evlenmekten
vazgeçmiştir. Ancak Vasili Pukirev, bu tablosundan aldığı başarıyı başka hiçbir
tablosunda yakalayamamıştır.
Yorumlar